Dört Anlaşma


Resim inernetten alıntıdır

Neden Televizyon Seyretmiyormuşum


Güzel bir pazartesinden herkese merhabalar 😊
Küçüklükten beri sebebini bilmediğim bir şekilde televizyonla aram yoktur. Hatırlamadığım yaşlarımda oyuncaklarımla ilgilenir oyun oynarmışım (bu bilgi annemden). Hatırladığım yaşlarımda babamla uğraşarak akşamları geçirirdim. Ya da matematikle ilgilenirdim. Matematiği ders, görev, zorundalık görmediğim için hep ilgilendim kendisiyle. Lise üniversite dönemlerinde zaten sınav hazırlıkları arkadaşlarla dışarı çıkmalar derken gene televizyonla aramızda seviyeli bir uzaklık oldu. 😊 Tabi ki asla izlemedim diyemem. Aile izlerken 10 dakika bakmalar falan illaki oluyor. Son 2 yıldır youtubeden ilgimi çeken videoları izlemek gibi bir hobim oluştu. İzlediklerine göre öneriler verir youtube. Zaten bunu hepiniz biliyorsunuzdur. Yakın zamanda bana Bülent Ersoy Banu Alkan kavgası gibi bir şey önerdi. Hemen atlayıp izlemedim ama inatla önermeye devam edince tıkladım ne olabilir ki diye düşünüyor insan. Sonuçta kulvarları farklı birisi büyük bir sanatçı hatta diva ünvanını bile almış ötekini eminim beğenenler vardır. Benim fikrimce yeşilçamda çektiği tüm filmlerde aynı oynayan bir oyuncu. Neyse konuyu dağıttım. İzlemeden önce yorumları okudum. Kimi Banu hanımı kimi Bülent hanımı kimide benim gibi televizyon için ne hallere düştüklerini yorumlamış. İzledikten sonra anladığım kadarıyla dünya güzellerim adında bir program çekiliyormuş. Bülent Ersoy, Safiye Soyman, Banu Alkan ve Burcu Esmersoy bu programla hindistanı geziyormuş. İzlediklerim beni dehşete sürükledi desem abartmış olmam. Bülent Ersoy ve Banu Alkan arasındaki diyaloglarda neler var neler. Marka merakı, özentilik, kendini acındırma, benim param seninkini döver hatta öncesinde kim kiminle beraberdi konusu. Beyfendinin Banu Alkana sağladığı imkanla vs vs. Bunlarda sadece birini karşımızda biri yapsa yerin dibine girer. O kişiyle iletişime geçmemenin yolunu ararız. Bu ünlü hanımlar gayet tüm Türkiye önünde yapıyorlar. Ertesi günde çekimlere devam edip yeni bölüm çekiyorlar yüz yüze bakıyorlar. Hadi ünlü olmayanların reyting uğruna evlenme programlarında sabah kuşağı programlarında itibar düşünmeden yapmalarına bizi zorla alıştırdılar. Ama bunlar ünlü zaten sebep ne. İnsan kendini neden böyle duruma düşürür pesss diyorum. Her geçen gün bir level atlayan televizyon yapımcıları daha ne kadar çığrından çıkacak acaba. Neden izlemediğimi anladığım ve kararımı tasdiklediğim bir deneyim oldu benim için. Umarım insanlar bu tip programları izlemeyi azaltır ve bunlar bir tık azalır.( olmayacağını bile bile diledi 😊).

Pazar Sohbeti


Herkese Merhabalar ✋
Sessiz sedasız pazarıma sizleri ortak etmek istedim. Okuyarak bana katılan herkese teşekkür ederim. Günüm benle başbaşa geçiyor. Kendini dinlemek hem çok büyük bir lüks hem de yalnızlık hissinin getirileriyle birlikte buruk. Ortalama 2 ay önce insülin direnci teşhisim konulduğundan beri belirli bir yeme içme düzeni ve yaşam planına geçim. Bugünde aynı plana sadık kalarak yedim. Kahve saatimi aksatmadım tabiki.☺ Laf aramızda  2 ayda 9 kilo verdim. Bir karara bakıyormuş. Bilgi olarak bildiğim şeyi uygulama olarak görmek çok keyifli. Hedefe doğru ilerliyorum kim tutar beni. Dünya gaz verme şampiyonu gibiyim valla. :) Uzun zamandır çok sevdiğim kitap okuma alışkanlığım bitti. Bu aralar böyle gidecek herhalde canı sağolsun napalım. Yeni yaşam tarzımla hayatıma giren plates var birde. Kendisi tartışmasız çok büyük nimet ama ben kadar esnek olmayan (bağdaş dahi kuramayan) birisi için başlaması sancılı oldu . Gerçi  ara ara vucudum yok canım bu sana göre değil deyip ağrıyor. Bu alışkanlığı da kazanırım ben istersem yaparım (insan isterse yapar). Yıllar sonra ilk defa sevgilimle problemim var. Aşacağımıza inanıyorum umarım öyle de olur. Hayatımın her alanında uyarı alıp kendini toparla sinyallerini gördüğüm bir dönem geçiriyorum diye düşünüyorum. Hayat derslerimi alıp derslerime çalışacağım. ☺ Günüm ve gününüz güzel olsun. Huzur dolu anlar yaşamak dileğiyle.
Sevgiler

Çocuk olmak, Çocuk kalmak, Çocuk kalsak


Resim internetten alıntıdır

Anlatmak, Anlatmaya Çalışmak?

“Çoğu zaman, kelimenin gerçek anlamıyla acıyla farkına varıyorum ki, anlatmak istediğimin yirmide birini bile anlatamadım ve hatta hiçbir şey anlatamadım. Beni rahatlatan şey, Tanrı’nın bir gün bana o gücü ve ilhamı göndereceğine, benim de kendimi eksiksizce anlatabileceğime, kısacası yüreğimdeki ve hayal dünyamdaki her şeyi ortaya koyacağıma dair olan umudumdur.”
Dostoyevski